Trafik ışıkları kullanımının ortaya çıkışı yaklaşık 150 sene öncesine dayanmaktadır. Trafik ışıkları ilk olarak kırmızı ve yeşil olmak üzere Londra’da kullanılmıştır. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında trafik polisi tarafından döndürülen kırmızı ve yeşil ışıklar kısa bir süre sonra patlamaya başlamış hem maddi kayba sebep olan hem de polislere zarar veren bu sistem yaklaşık 1 sene içinde yürürlükten kaldırılmıştır. Günümüzdeki kırmızı, sarı ve yeşil ışıklı sisteme geçişin temelleri ise 5 Ağustos 1914 yılında atışmıştır. August Garrett Morgan 1914 yılında ilk elektrikli otomatik lambalarının denemesine başlamıştır. Uygulama ilk kez Amerika Birleşik Devletinin Ohio eyaletine bağlı Cleveland şehrinde yapılmıştır. Uygulama başarıyla tamamlandıktan sonra August Morgan tarafından patenti alınmıştır.

Trafiği düzenlemek, akıcı ve güvenli bir şekilde trafiğin akışını sağlamakla beraber aynı zamanda yaya trafiği için de kullanılan sistem kısa bir süre içinde uluslararası alanda da kullanılmaya başladı. Günümüzde bazı trafik ışıkları üzerinde saniye sayacıyla beraber de kullanılır. Trafik lambasında bulunan ışıkların kullanım amaçlarına geldiğimizde ise şunları söyleyebiliriz; kırmızı ışık yolun trafiğe kapalı olduğunu bildirir, kırmızı ışık ile beraber yanan sarı ışıkta sürücü harekete hazır şekilde bulunmalıdır yol trafiğe açılmak üzeredir, yeşil ışık ise yolun trafiğe açık olduğunu gösterir. Yalnız yanan sarı ışık yolun trafiğe kapanmak üzere olduğu anlamına gelir, aralıklı olarak yanan kırmızı ışık gören sürücü ise durarak yolu kontrol eder eğer müsaitse geçebilir. Aralıklı yanan sarı ışık ikaz anlamındadır, yol kontrollü ve yavaş şekilde geçilmelidir. Yayalar için kullanılan ışıklarda da kırmızı durulmasını yeşil ise geçilebileceğine işaret eder. Bazı yollarda da yayalar için butonlu ışıklar bulunmaktadır. Karşıya geçmek için butona basan yaya kısa bir süre içinde yayalar için yanan yeşil ışıkla beraber karşıya geçebilir.